Beyaz Güvercin

        Beyaz rengin anlamından başlayayım isterseniz.

        

        Saflığı, temizliği ve masumiyeti simgeler beyaz. Peki, güvercinleri anlatmaya çalışırsak aklımıza neler gelebilir?

      

        İlk olarak hepsi çok masum canlılar değil mi? Hepsi çok saf çok tatlı… Beyaz renk ile güvercinler birleşirse ortaya ne gibi bir manzara çıkar? Hem şık hem de sade… Güvercinin paçasına, kanatlarına, gövdesine kısacası her yerine işlenen beyaz renk çok ince ve çok zarif gösteriyor kuşu. Sanki beyaz renkle birleşince üzerine sade ve şık bir gelinlik giyiyor.

     

         Bir de onları kanatlarını açıp gökyüzünde süzülürken uçarken göreceksiniz, tıpkı bulutlar gibi…

       

Prenses

         Beyaz, güvercinin duruşuna da bir ayrıcalık katmış. O dik duruşu sanki her zamankinden biraz daha güzel biraz daha şık olmuş.

         

         Güvercinlerin her biri yeme adeta saldırırken beyaz olan yavaş yavaş, o küçük tatlı kafasını sallaya sallaya geliyor. Herkes karnını doyurduktan sonra o, rahatça yiyor yemeğini…

          Kısacası beyaz renk güvercini, güvercin de beyaz rengi güzelleştirmiş sanki. İkisi de birbirini tamamlamış. Çok da güzel olmuşlar.

          Bizlere de bu güzelliği izlemek ve anlatmak kalmış.

        

      

   

Güvercin kümesi nasıl olmalıdır?

          Öncelikle kümesimiz güvercinlerin içerisinde rahat hareket edebileceği boyutlarda olmalıdır. Sevimli dostlarımızın gününün büyük bölümünü orada geçirdiğini düşünürsek rahat bir kümesin önemi daha iyi anlaşılır.
          Kümesin temizliği en az boyutu kadar önemlidir. Görsel güzelliğiyle bizleri etkileyen güvercinlerimizin ayağına veya kanat-kuyruğuna bulaşmış dışkılar bizleri rahatsız edecektir. Aynı zamanda bu durum, sevimli dostlarımızın sağlıklarını da tehdit edecektir.
          Bu yüzden temiz kümeslerin vazgeçilmezi olan ızgaralar güvercinlerin görüntü ve sağlığı açısından onları daha rahat ettirecektir.
          Güvercinlerin yaşadığı kümesin aydınlık olması da en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkar. Bunu sağlayabilmek için kapının tamamı veya bir kısmına takacağımız, küçük aralıklı bir tel örgü hem kümese temiz hava girmesini sağlayacak hemde güvercinlerin kümesin içerisindeki hareketlerini kolaylaştıracaktır.
          Güvercinlerin yuva yapacakları yerin de geniş ve rahat olması gereklidir; çünkü güvercinler oraya yuva yapacak, yavruların çıkacağı yumurtaları yumurtlayacak ve hatta yavruları da orada büyüteceklerdir. Bu nedenle yuvalara da özen göstermeliyiz ve kümese yeterli sayıda yuva yapmalıyız.

Bir Osmanlı klasiği olan Hünkari'ler ve yanında bir çift taklacı güvercin

Bence güvercin kümesinde dikkate alınması gereken faktörler bu kadar az bulduğunuz ya da beğenmediğiniz bir şey olursa yorumlarda yazabilirsiniz.

Hünkâri Güvercin ve Hikâyesi

       

               Günümüzde hünkâr kuşu ya da şehzade kuşu olarak ta bilinen Hünkâri güvercinlerin Osmanlı döneminden gelen güzel bir hikâyesi var. İlk Hünkâri güvercinimi aldığımda satıcı abi bana bu güzel kuşların hikâyesini anlatmıştı ama eve gidip araştırdığımda çok daha ilgi çekici bulduğum bu hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kelebek ve Fındık

         İlgi Çekici Hikâye

        Osmanlı döneminde birçok güvercin ırkı ön plana çıkmıştı bunlardan bir tanesi ise özel bir döneme ait olan Hünkâri güvercin idi. Osmanlı padişahları saraylarda bu kuşları beslerdi ve halkın beslemesine izin vermezdi. İnsanlar Hünkâri güvercinleri besleyebilmek için mağaraya kaçardı güvercinleri orada beslerdi.

         Bu özel kuşun nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğundan Hünkâri güvercinlere sahip çıkalım. 

Güvercini kendimize ve kümese nasıl alıştırırız?

         

Badem ve Fındık çifti

         Güvercin beslemek her ne kadar zevkli bir iş olsa da kaçıp gittiği zaman sinir bozucu bir hale dönüşebilir. Peki kaçıp gitmemesi için ne yapmak gerekir? Ben birkaç güvercinimi kaçırdıktan sonra bir daha kaçırmamak için bu konuyu iyice araştırdım:

         1.Güvercinin kesinlikle tok karnına uçurulmaması gerekir. Eğer tok karnına uçurulursa acıkıncaya kadar beklemeniz gerekir, çünkü güvercin acıkıncaya kadar gelmez.

          2.Güvercinin yerine iyice alışması ve etrafı çok iyi tanıması gerekir. Etrafı iyice tanıtmak için kanadını bantlayıp yere yem atmak gerekir. Güvercin, kanadı bantlı olduğu için kaçıp gidemeyecek, yem yerken de etrafı tanıyacaktır. Böylece birkaç gün geçmesi gerekir.

          3. Güvercin uçurulurken eşlerden birinin uçurulması gerekir, eğer ikisi birlikte uçarlarsa gelmeleri riske girebilir.

           Uyarı: Güvercin kaçmasın diye hiç uçurulmazsa hantallaşır ve yağ bağlar böylece siz isteseniz de güvercin uçmaz. Aynı zamanda bu durum güvercinin sağlığını da etkileyebilir.

         Güvercin bize nasıl alışır?

            Güvercinin bize alışmasının yolu bize olan güveninden ve aç olmasından geçer. Eğer güvercin aç olursa elimizdeki yeme gelmesindeki tereddüt biraz daha azalacaktır. Tabii bu işte bize de bir takım görevler düşer. Elimizde ki yemle hareketsiz bir şekilde durursak güvercinler bize git gide yaklaşacaktır. Bu işlemi birkaç gün üst üste tekrarladığımız takdirde güvercinler elimizden yem yemeye başlayacaktır.

           Örneğin benim güvercinlerim şu an adeta muhabbet kuşu gibi elimdeki yemi gördüğü anda nerede olursa olsun uçarak elime konup yem yemeye başlıyor.

          Umarım sizin güvercinlerinizde bu hale gelebilir. 

Güvercinin sağlığı için...

          

           

Bizim Fındık

            

            Güvercinin sağlığı için öncelikle kümesi temiz tutmalıyız. Kümesin tabanına koyacağımız bir ızgara sayesinde güvercinlerimizin ayağı, kuyruğu ve kanadı kirlenmeyecektir.

           Güvercini aç ve susuz bırakmamalıyız ama çok fazla da yem vermemeliyiz. Güvercinin günlük yem ihtiyacı bir avuç kadardır. Kış aylarında güvercinler için satılan mineralli yemler onların gün içerinde daha hareketli olmasına yol açacaktır. Bunları yapmadığımız takdirde güvercin keyifsizlenecek hatta hastalanacaktır.

            Güvercinin suyunun temiz olması gerekir. Eğer suyu kirli olursa sudan aldığı mikroplar güvercinin hastalanmasına yol açacaktır. Ama suyunun içine koyacağımız bir miktar sirke güvercinin mikroplara karşı daha dirençli olmasını sağlayacaktır.

             Eğer güvercininiz ishal ise suyunun içine koymamız gereken şeyler karbonat tuz ve şeker olacaktır. Güvercin bu suyu içtiğinde biraz daha toparlayacak hatta bir miktar iyileşecektir.

              Bu yazanları uyguladığınızda güvercininiz hastalanmayacak hastalansa bile ölmeden iyileşecektir.

Niçin Güvercin Besliyorum?

Günümüzde genelde apartmanlarda yaşıyoruz.  Bu hayat bizleri doğal yaşamdan uzaklaştırıyor.

Hepimizin hayalinde biraz olsun betonlarla kaplı apartmanlardan, kalabalık şehirlerden uzaklaşmak var.

Güvercinler özellikle fiziki güzellikleriyle bizlere doğal yaşamı tattırıyor. Onların paçalısı, taklacısı, perçemlisi, tepelisi, hünkarisi… hepsi birbirinden farlı ve güzel türleri var. İsteyen, hoşuna giden çeşidi alıp besleyerek onlarla güzel vakit geçiriyor.

Güvercinler zevk olarak ya da iş olarak beslense de bence onların az da olsa zevk vermediği insan yoktur. Benim güvercin besleme nedenim ise sadece hayvanları sevmemden kaynaklanıyor. Hayvanlarla vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor ve bana çok zevk veriyor.  Zevk için beslenecek en güzel hayvanlardan biri de güvercinler. Elimden yem yemesi, takla atması, yavrusunun olması ya da en basitinden uçup geri gelmesi bile büyük bir mutluluk kaynağı.

Özellikle kahverengi beyazlı ve paçalı güvercinleri çok seviyorum. Boyunlarındaki güller ve parlak tüyler çok hoşuma gidiyor. Başlarını sallayarak dik bir şekilde yürümelerini izlemeye doyamıyorum.  

           Tabi her hayvanın bakımının kendine göre zorlukları var. Eğer güvercinlerimizin de bizim gibi mutlu olduğunu görmek istiyorsak güvercinleri ve kümesi temiz tutmalıyız. Ayrıca hayvanları aç ve susuz bırakmamalıyız; aksi halde güvercinlerimiz hastalanabilir.

      Paylaşmak istediğiniz bir şey varsa yorumlarda yazabilirsiniz.